İskender Pala’nın bir solukta okuduğum, keşke hiç bitmesin dediğim romanı. Tarih konusundaki bilgisini konuşturmuş. Anlatım zaten mükemmel. Bir İskender Pala bir de Nazan Bekiroğlu çok iyi yapıyorlar tarih-edebiyat harmanlamasını.
Kesinlikle ucuz bir aşk romanı değil. Daha çok maceradan maceraya koşulan bir hikaye. Aşk hiç yok da değil. Yanlış anlaşılmasın. Laleye bir dönem atfedilen önem çok güzel anlatılmış. Lalenin akçe yerine geçtiği o dönem hakkında çok değerli bilgiler sunulmuş. Lale soğanlarının Avrupa ülkelerine nasıl kaçırıldığını bahse konu edilmiş.
Zihnimde Lale Devri İstanbul’unu canlandırmama sebep olmuştur. Resmen tarih içinde geçmişe dönük bir yolculuk yapmış gibi hissettim.